Hindistan’ın kuzeyindeki Uttarakhand eyaletindeki bir caminin ‘kaçak olarak inşa edildiği’ gerekçesiyle yıkılmasının ardından caminin bulunduğu Haldwani kasabasında çıkan olaylarda en az dört kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. ‘.
BBC’nin haberine göre Hindistan polisi, caminin yıkımının ‘başkasının malına el konulmasına karşı’ yapıldığını söylerken, caminin yıkılmasının ardından kasabadaki Müslüman nüfus da ‘haksız hedef alındıklarını’ belirtti. Polis ayrıca, yanında inşa edilen cami ve medresenin de ‘kaçak olarak inşa edildiğini’ iddia etti.
Sokağa çıkma yasağı ilan edildi
8 Şubat Perşembe akşamı caminin yıkılmasının ardından çıkan şiddet olaylarında yüzlerce protestocu ve polis yaralandı. Basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerde aktivistlerin araçları ateşe verdiği ve polise taş attığı görüldü. Polis göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullandı. Olayların ardından sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, devlet durumu kontrol altına almak için polise ‘Gördüğünüz yere ateş edin’ talimatı verdi.
Ocak ayında Haldwani kasabasında yaşayan çoğu Müslüman 50 binden fazla kişiye gönderilen ihbarlarda, bu kişilerin Hindistan Demiryolları’na ait gayrimenkullerde ‘yasadışı’ yaşadıkları iddia edilmiş ve bu arazileri boşaltmaları istenmişti. Hindistan Yüksek Mahkemesi yıkımlarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yetkililer ise son yıkım işlemlerinin yüksek mahkemenin “yetkililerden bölgedeki yasa dışı yerleşim yerlerini temizlemelerini isteyen” kararı uyarınca gerçekleştirildiğini savundu.
‘NİHAİ MAHKEME KARARINI BEKLEYSELER DİRENİŞ GÖSTERMEZDİK’
Bölge Hakimi Vandana Singh, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, cami ve medresenin ‘hükümet yerine kaçak olarak inşa edildiği’ gerekçesiyle yıkıldığını iddia etti. Singh ayrıca bu iki binanın ‘dini yapı’ olarak kayıtlı olmadığını da belirtti.
Bölgede yaşayanlar, resmi makamların iddialarını reddederek, açılan davada mahkemenin nihai kararını vermeden caminin yıkıldığını söyledi. Yerel yönetim kurulu üyesi Shakeel Ahmad, Hint basınına şunları söyledi: “Yönetim geldiğinde (yapıları yıkmak için) bir sonraki duruşmaya kadar durmalarını istedik. Nihai mahkeme kararına kadar bekleselerdi direnmezdik.”
(DIŞ HABER SERVİSİ)
